Güler, Antalya'nın Serik ilçesinde düzenlenen "Yeni Yüzyılında Türkiye Tohumculuk Zirvesi" sonrasında yapılan basın toplantısında sektörün kritik önemine dikkat çekti.

Toplantıda konuşan Güler, gelecekteki savaşlar, pandemiler, kuraklık gibi olası senaryolara karşı hazırlıklı olmanın yanı sıra, artan nüfus ve azalan ekim alanları gibi faktörleri de göz önünde bulundurarak tarım ve tohumculuğu milli güvenlik stratejisi çerçevesinde ele almanın önemine vurgu yaptı. Ayrıca, sektörün sürdürülebilirliği için Ar-Ge çalışmalarının ve teknolojik güncellemelerin hayati olduğunu belirtti.

Güler, Ar-Ge'nin uzun vadeli bir süreç olduğunu ifade ederek, yaklaşık 300 firmadan oluşan sektördeki firmaların Ar-Ge'ye yönelik sürekli desteklenmesi gerektiğini söyledi. Bu noktada devletten destek beklediklerini ifade eden Güler, özellikle Ar-Ge için ayrılan kredi imkanlarının artırılması gerektiğini dile getirdi. Sektör temsilcisi, Ar-Ge'nin sektördeki firmaların rekabet gücünü artırmanın yanı sıra, ürün verimliliği ve kalitesini artırmada kritik bir role sahip olduğunu belirtti.

Ayrıca, Güler, tarım ve tohumculuk konularının siyaset üstü olduğunu ve ülkelerin milli güvenlik stratejisi olması gerektiğini vurgulayarak, sektörün öneminin gereksiz tartışmalardan uzak tutulması gerektiğini söyledi. Tarımın ülke ekonomisi ve bağımsızlığı için kilit bir faktör olduğunu belirten Güler, çiftçilerin enerjisinin ve emeğinin önemsenmesi gerektiğini ifade etti.

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Başkanı Yıldıray Gençer ise 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'na değinerek, belediyelerin selektör uygulamalarının sektöre zarar verdiğini belirtti. Kanuna göre sertifikalı tohumluk kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Gençer, belediyelerin bu konuda yaptığı uygulamaların sektöre ve ülkedeki bitkisel üretime zarar verdiğini belirtti.